29 Haziran 2017 Perşembe

KARPUZ APARTMANI - 2. Bölüm



"Anne, baba! Erasmus'tan kız öğrenci gelecek bize."




"A! Hangi ülkeden?"


"İsveç, baba"

"Ben, zeytinyağlı sarmalar, içli köfteler, yaparım
Türk misafirperverliğini gösterelim di mi yani?"



"Baba, annemle sana biraz İsveççe öğreteceğim.
 Hatta kardeşlerime de..."




"Tamam çocuğum öğret mahçup olmayalım." 


"Valla bir haftada söktük İsveççeyi Gülse'ciğim"


"Yok artık":))))


"Sana yalan borcum mu var hayatım,
İngilizce'ye benziyor."



"Sen İngilizce bilmezsin ki..."



"Aşkolsun hayatım, dis iz e buuk, wat iz
dis? Diz iz e pencil" az mı okuduk?:))))

"Neyse canımcım, hazır oğlan evde yokken,  odasını bir güzel temizleyeyim, İsveç halkına mahçup olmayalım di mi? Kız görürse evde örümcek adamın yaşadığını sanabilir. :))))
hadi görüşürüz canım.



"Görüşürüz...kolay gelsin."



"Anne! Odam yok olmuş? 
Odamı bulamıyorum..."


"Oda yok olur mu çocuğum
işte bak duruyor orada
mis gibi temizledim"


"Anneee!  Odama ne yaptınnnn?!



"Örümcek ağlarını mı özledin eşek sıpası?
Temizledim bir güzel. Ta İsveç'lere rezil mi olalım?"




"Hiçbir şeyimi bulamıyorum. 
Her şeyimi kaldırmışsın."



"Dolaplara koydum,  
Eline sağlık,
teşekkürler anne diyeceğine 
bir de kızıyor."

çelik kapı ile ilgili görsel sonucu

Beklenen gün gelip, kapı çalınca herkes çok heyecanlandı. :)))



Ama kalbi güm güm atan İlker'di....



"Koniçiva"


" Ay, bu kız Japon ayol. 
Biz boşuna mı İsveççe
 'hoşgeldin' demeyi öğrendik?"

"Koçi- çiçiva- koçiçiva canım koçiviça"

Aika, isimli kız, İsveç'te yaşıyordu ve İsveç vatandaşıydı. Japon animesi, Kore dizisi hayranı İlker'in hayal kırıklığı uzun sürmedi, Aika ile çok iyi anlaştılar.

mahalle resmi ile ilgili görsel sonucu


O sırada 155 Selahattin, çok acıkmış, pizza sipariş etmişti. 


kapı ile ilgili görsel sonucu

Kapı çaldı...


"Pizzanız, afiyet olsun."


"O da ne?"






"FBI ha!? 

Demek icatlarımı çalmak için artık
 açık açık federalleri yolluyorlar."



 "Anlamadım abi?"




"Şimdi anlarsın"



"Bende zaman makinamı çaldıracak göz var mı?"

"İmdaaaat" Abi elini, ayağını öpeyim bırak beni. Valla billa ben FBI ajanı değilim. Bu moda."



"Hadi canım. Salak mı var karşında? Söyle bakalım sen çift sıfırlı  mısın
tek sıfırlı mı?"



"Nasıl yani abi?"



"Çift sıfırlıysan öldürme yetkin vardır. 007 gibi"




"Abi valla, billa 007'yi sadece filmlerden biliyorum."



"Yalancı!Majestelerine mi hizmet ediyorsun?
Pentagon'a mı doğru söyle?" 
Maaşını kim veriyor?



"İkisi de değil abi, 
köşedeki pizzacı veriyor."


mahalle resmi ile ilgili görsel sonucu
155 Selahattin, pizzacıyı sorgulamaya devam ederken, merdivenlerde bir şarkı yankılandı:




"Tanrı'm bana 3 tane, 3 de yetmez 5 tane, 
5 de yetmez 7 koca ver, ver, ver, ver."



"Kız o nasıl şarkı öyle? Üç koca eskitmişsin;
 utanmıyor musun hala koca
istemeye? Üç oğlum var duyacaklar ayıp!"



"Hahahayt. Havalı kadınım diye çatlıyorsunuz. 
Paçozlar. Salaşlar."



"Beni beğenen almış asıl sen çatlama."



"Bir gün birinizin kocasıyla kaçacağım 
o zaman görüşürüz. Baaay...."



"Aaaaaaaa! Üstüme iyilik sağlık. "
buna boşuna Sayko Ceyda demiyoruz!

mahalle resmi ile ilgili görsel sonucu

Pizzacı, siparişin Karpuz Apartmanına ve 155 Selahattin'e gittiğini anlayınca, uzun süre dönmeyen elemanı için karakola haber verdi. Karakoldakiler, alışık olduğundan bu işi kendi yöntemleriyle çözmeye karar verdiler. Pizzacı da şikayetçi olmayacağını söyledi.


"155 Selahattin aç kapıyı polis. İcadını çalmaya geleni yakalamaya geldik." :))))))

"Hah! Tam zamanında geldiniz komiserim. Buyrun, bir FBI casusu, bakın üzerinde de yazıyor kocaman FBI diye. Konuşturmaya çalıştım ama ajan olduğunu inkar etti, güya pizzacıymış, neyse Türk polisine teslim ediyorum."

"Tamam Selahattin. Çok teşekkürler. Teşkilat sana müteşekkir olacak. Önden buyur sen de FBI ajanı!"

"Allah razı olsun abicim."



mahalle resmi ile ilgili görsel sonucu


Zeynep, Gülse'ye söylediği üzere yemek bloğu açmak için oğluna müracaat etti. :))





"Oğlum, sen internet canavarısın bir işe yara, bana bir yemek bloğu aç. Gülse'ye demiştim açacağım diye. "


"Unuttum söylemeyi, yapmıştım, bloğun hazır anne. İsmini ne koymak istersin?"

"Ayyyyyyy, dur bakiim: Üç Çocukla Mutfakta. Nasıl?"

"Harika."


fatih portakal haber ile ilgili görsel sonucu

"Sevgili seyirciler sıradaki haberimiz çok hoş:"



 "Üç çocuk annesi bir kadının açtığı
 yemek bloğu bir günde ünlü oldu."



"Aaa! Bu bizim Zeynep!"

"Ayol çatır çatır çatlayacağım. Ben kariyer için eşek gibi çalışayım. Zeynep'in bloğu bir günde ünlü olsun! Ben de blog açacağım."

"Yemek bloğu mu?"

"Tabii ki, hayır canım. "





Bloğumun ismi
"PLAZA KADINI"
olacak. :)))))

"İyi ama hayatım sen plazada çalışmıyorsun ki?"


"Evet ama ben plazalarda çalışmaya layığım. Hem kim bilecek senden başka? Kopyala-yapıştır yapıp, çatlatacağım herkesi."

"Of! Bu sosyal medya  çıktı çıkalı iyice üçkağıtçı oldun. Bak sonra pişman olup yaşam koçu Yurdagül hanımın kapısında ağlayacaksın. Demedi deme."

"Hiç de değil, benim bloğum da ünlü olacak. Olmalı."




"Yoksa PLAZA LEYDİSİ mi yapsam?"


"Plaza leydisi ayy çok havalı oldu! Çok heyecanlandım!"

"Of! Sosyal medya!" 


"Yok, yok buldum: PLAZA PRENSESİ !" :))))

mahalle resmi ile ilgili görsel sonucu



" Burak abi, Halim abi, 
 icadım için gönüllü denek olur musunuz?"

"Oluruz tabii 155 Selahattin, zor bir şey değildir inşallah?"

"Yok, yok çok kolay. Benim eve çıkalım, gösteririm."

"Tek yapmanız gereken şu dairede ayakta durmak. Tarihe geçeceksiniz."

"Deme yahu?"

"Ne sandın abicim? Bilimde çığır açacağım evelallah."

"Tamam."

"Bir, iki, üç deyince, düğmeye basacağım."

"Hehehehe."





"Bi sakata gelmeyiz di mi komşum?"

" Gelmeyiz, gelmeyiz, 155 Selahattin candır."

"Başımıza bir şey gelse de 
bilim uğruna olmuş olacak değil mi Halim?"

"Aynen Burak...."


"Bir - iki - üç Bismillah"


"Başardım!

155 Selahattin, zaman makinesi yapmayı başarmıştı. Ama düğmeye ardarda bastığı halde iki adam geri gelmiyordu. 




"Hay Allah! Niye çalışmıyor bu düğme?
Allah'ım ne yaptım? Eşleri kocasız, çocukları
babasız bıraktım!"




çelik kapı ile ilgili görsel sonucu


" İyi akşamlar 155 abicim
akşam ekmeği istiyor musun?"




"Ne ekmeği Sait Efendi! 
Burak'la, Halim abileri benim 
icadımı test ederken kaybettim."




"Hii! Vah! Vah! 
Allah rahmet eylesin, mekanları cenne...."


"Yok lan öyle değil, kayboldular yani ortadan yok oldular düğmeye basınca geri gelmeleri gerekiyordu ama gelmiyorlar."

"Uzay Yolu'ndaki ışınlama gibi mi?"

"Aynen öyle..."

"Vah, vah...gızanım e, Allah yardımcın olsun, anladığım bir konu değil ki, sana yardım edebileyim."

"Neyse ben uğraşayım...."

"Hadi inşallah.."

Sayko Ceyda üst kattan her şeyi duymuştu.





"Aaa! Zavallılar!"


"Aklıma bir fikir geldi."




envelope on door mat ile ilgili görsel sonucu


Sayko Ceyda, Gülse ve Zeynep'in kapılarının önüne birer zarf bırakıp, zilleri çalıp yukarı kaçtı. 






"Üzgünüm hanımlar, ikinizden birinin
kocasıyla, kaçtım, hanginizin
kocası, onu da siz bulun.
Baay. Ceyda. "







"Hangimizin kocasıyla kaçtı ki?
 Seninki mi? Benimki mi?"



"Tabii ki, senin kocandır. 
Ben Halim'e güveniyorum. 
Beni aldatmaz."




"Hadi oradan! Ne malum 
senin kocanla kaçmadığı? 
Ben de Burak'a güveniyorum. 
O yapmaz."


İki üzgün kadın,  kendi evlerine girdiler. Kapıyı kapattılar. 




" Tabii ki, benim kocamla kaçmıştır, bir deri, bir kemiğim. Şöyle etli, butlu, yuvarlak hatlı, kıvrımları olan kadın aradı. Üüüüüü!"




Şimdi Bodrum yolunu yarılamışlardır...


"Tabii ki, benim kocamla kaçmıştır. Çok şişmanım diye beni terketti. Üç çocukla ne yapacağım?"


mahalle resmi ile ilgili görsel sonucu

Zeynep ve Gülse eşlerini hiçbir yerde bulamadılar, telefonları cevap vermiyordu. 

O sırada yeni evinin perdelerini, tüllerini yıkayan Arzu, tülleri asıyordu ki, ayağı kayıp düştü. Sağ ayağı çok acıyordu.




perde asmak ile ilgili görsel sonucu

Güçlükle çantası aldı ve bir ayağını basmadan, seke seke merdivenlerden inerken, çöpçatan teyzelerle karşılaştı. 


Aaaa! Arzu! Güzel kızım! Nazar mı değdi sana? N'oldu? Hayırdır?





Perde asarken düştüm, sağlık ocağına kadar gidiyorum.
Ayağımı basamıyorum çok acıyor. 

İşe bakın ki, yakışıklı doktor, Adnan, öğle tatilinde bir saatliğine eve uğramak için gelmişti ki, onlarla karşılaştı. Çöpçatan teyzeler çok sevindi.



"Ah! Yaşasın! İyi olacak hastanın ayağına doktor gelirmiş. Doktor bey evladım bu kız ayağını kırmış! Kucağına al. :)))))



"Nereden çıkartıyorsunuz kırmadım hayır!"



"Onun için mi yere basmadan ve bir ayağı çıplak seke seke yürümeye çalışıyorsunuz küçük hanım?"



"Sana ne?
Üstüne vazife mi?




"Aaaaa! Çabuk indir beni!
Kendini beğenmiş maço!"


" Ben Hipokrat yemini ettim. Kırık ayaklı bir hastayı yürütmemem. Bile bile arabamı çizmiş olsa da!



"Ben çizdim, itiraf ediyorum. Oh elime sağlık. Sen önce park yerinde hanımlara öncelik vermeyi öğren!

"Yok canım? İşinize gelince kadın-erkek eşit, işinize gelmeyince yer verelim. Yarım saatir bekliyordum o park yerini ben."

"Oha! Yarım saattmiş. Daha neler!" 

"Şirret! Hemşire popona ağrı kesici iğneyi yapınca görürsün."





"Ne? İğne mi? Hayır. Çöpçatan teyzeler imdat! 
Şöyleyin şu maçoya beni indirsin!"




"Sakın indirme doktor bey evladım.
Ayyyy ne romantiiikkk."


"Hatırladın mı hemşire hani  Maria ile Fernando böyle kavga etmişti de, Fernando kızı kucağına almıştı."

"Ay, hangisiydi o? Maria la de Barra mı?"

"Camila?"

"Ayol Camila dedin de pembe dizimiz başladık koş, bugün İsabella, Alehandro'ya hamile olduğunu söyleyecek."

"aaaaaa...koş..."
mahalle resmi ile ilgili görsel sonucu

Neredeyse akşam olacaktı. Halim ve Burak hala ortada yoktu. İki komşu telefonlara sarıldılar. 



"Halim! Sayko Ceyda ile kaçtığını biliyorum. Körolasıca, senin için saçımı süpürge ettim kaç yıl. Diplomamı rafa kaldırdım ev hanımı oldum, Gülse alay edip duruyor 'halı silmek, cam silmek için mi üniversite okudun?' diye? Hadi beni şişko diye terkettin üç oğluna da mı acımadın Halimmmmm!"



"Burak! Sayko Ceyda ile kaçtığını biliyorum hiç saklama! Yazıklar olsun! Üç koca eskitmiş kadını bana tercih ettin ha? Hem de doğal sarışın bir kariyer kadınını? Sen görürsün seni sosyal medyada rezil edeceğim. Burakkkkk..." 

gibi mesajlar çekerken, 155, harıl harıl Halim ile Burak'ı geri getirmeye uğraşıyordu: 



"Koordinatlarda mı bir hata yaptım? Aslında sadece bir gün öncesine geri götürmeyi denemiştim. Dur bakayım: Hmmm...  minimum ef 1 aç parantez T- üssü 2,  F iki, T en, bölü....tabii ya...tekrar şu düğmeye basalım, bu kolu da çekelim. Hadi Bismillah."

155  Selahattin, düğmeye basıp, kolu çekince, Halim ve Burak geri geldiler. 



"Oh! Çok şükür! Başardım. İyisiniz değil mi abicim?"




"N'oldu bize? Az önce çatıda ne yapıyorduk? 

Hiçbir şey hatırlamıyorum."





"Ben de öyle...uydu antenini düzeltmek için 
çıkmış olabiliriz ama nasıl buraya geldik ki....?"

"Bugün tarihi bir gün, zaman makinamın ilk deneyi başarılı oldu. Aman abicim ölümü görün kimseye söylemeyin,  yoksa CIA ajanları gelip çalarlar."

"Söz kimseye söylemem."

"Benden de söz. Ölene kadar bende kalacak sırrın dostum."

"Kitap üstüne yemin de eder misiniz?"

"Ederiz."

Halim ve Burak, ellerini kitaba koyup, yemin ettiler.

"Hadi eyvallah, gidelim artık karılarımız merak etmiştir."

"Di mi ya?"

Onlar gidince, 155 Selahattin kitaba baktı.

"Lan? Aceleden  "Quantum Fiziği ve Paralel Evrenler'ini vermişim. Neyse bilmediklerine göre farketmez. Önemli olan niyet. "


Ayyy! Halim! Çok şükür!

N'oldu ki karıcığım?

Sayko Ceyda ile kaçmamışsın!

Demek zavallı Gülse'nin kocasıyla kaçtı...


Yooo...Burak'la birlikteydik.

A! Desene Sayko Ceyda hepimizi kandırdı.

Neler oluyor yahu?




Ayyy! Burak! Çok şükür!

N'oldu ki karıcığım?

Sayko Ceyda ile kaçmamışsın!

NE?

Demek zavallı Zeynep'in kocasıyla kaçtı! :))))))))))

Yok ayol, Halim'le birlikteydik.

O zaman kimseyle kaçmadı?

Neler oluyor?


mahalle akşam ile ilgili görsel sonucu


Karpuz apartmanında akşam oldu....



Arzu'nun ayağı kırılmamış, sadece incinmişti, eve gelince,  yeni romanını yazmaya koyuldu ama yazamıyordu:))))


Çöpçatan teyzeler haklı mı acaba? Gerçekten büyük aşklar kavgayla mı başlar?



Yakışıklı doktorumuz da google'da  

"Yazar Arzu Selin'in kitapları"  yazdı.

Tıklamadan önce hayal kurdu.



"Böyle güzel, genç bir kız mutlaka aşk kitapları yazıyordur. Polisiye filan yazacak değil ya, gerçi yazabilir niye olmasın? Polisiye de olabilir ama kesin aşk romanıdır. "



"Mesela 'Yıldızların Altında Aşk' ya da ne bileyim 'Hayatımın Şarkısı', 'Kalbimin Prensi' ...tıklayıp göreyim en iyisi..



"OHA" ! 
"Eyvahlar olsun. 40 yılda bir hayalimdeki kız karşıma çıktı diye sevinirken.....iyisi mi bir feministle nasıl başa çıkarsınız yazıp araştırayım....hehehe"

"Feminist bir kızla nasıl baş edilir? Hmmm...."

"Aşık olduğunuz kız azılı bir feministse nasıl davranmalısınız? Hmm.."



:))))))



woman talking on phone in the beauty salon ile ilgili görsel sonucu


"Alo? Ceyda'cım güzellik salonumuza müşteri bulma planın nasıl gidiyor?"




"Harika gidiyor canımcım. Kadınların hepsini kocalarıyla kaçacağım diye korkuttum. Gece senin broşürleri postakutularına atacağım. Ayrıca Zeynep'in kapısına tartı, Gülse'nin kapısına Birleşmiş Milletler un çuvalı bırakacağım. Ve gör hepsi zayıflama, şişmanlama, fitness, mitness, cilt bakımı, makyaj, saç, baş, manikür, pedikür için kapını aşındıracaklar."

"Harikasın canım. Sağol."



woman talking on phone in the beauty saloon ile ilgili görsel sonucu

:)))))))




Tüm Bölümler:

KARPUZ APARTMANI KARAKTERLERİ



Yazan&Çizen:
Müjde Dural