30 Kasım 2017 Perşembe

YEŞİM1. Bölüm


Soma'da 
güzel bir köy....



Köydeki  herkes madende çalışırdı.
Siren çalınca, herkesin yüreği ağzına gelirdi
Çünkü siren sesi madende kaza
olduğunun işaretiydi. 



Yüreği ağzına gelenlerden biri de Fatma'ydı.
Eşi Hüseyin, her gün hellalik isteyerek işe giderdi.


Fatma da ona haşlanmış yumurta, 
zeytin, peynir, salam, ekmek,
meyveden oluşan kumanyasını hazırlardı. 




 Sesi güzeller türkü söylerdi çünkü madende
moral çok önemliydi. Hüseyin'in de sesi güzeldi



" Beyaz giyme söz olur 
Siyah giyme toz oluuuuur...."


 Annesi gibi yeşil gözlü
küçük bir kızları vardı:
ismi YEŞİM'di.



Soma'dan çok uzaklarda, Fatma ile aynı yaşta bir adam
efkarlandığı zaman  pikaba
plak koyuyordu.


Hep aynı şarkıyı dinliyordu:
" Yeşil gözlerinden muhabbet kaptım..."



Fatma ve Hüseyin'in bir de oğulları oldu.
İsmini Hasan koydular.



"Bir yaş gününde postacı pahalı bir bebek
getirdi. Yeşim çok sevinmişti. Tüm arkadaşları
kıskandı. Böyle güzel bir bebek görmemişlerdi.

"Kim göndermiş anne?"



" Uzak bir akrabamız göndermiş kızım."



"O mu göndermiş?"



"He, çöpe atacaktım ama çocuk gördü,
kıyamadım ağlamaya başladı. "



" Doğrusunu yapmışsın. Kızımız üzülmesin."



"Var ya sen dünyanın en iyi babası,
en iyi kocasısın. Allah seni başımızdan eksik etmesin."

ARADAN YILLAR GEÇTİ...

Çocuklar büyüdü. Hasan'ın
boyu babasının boyuna gelmişti.



O da babası gibi madende çalışmayı seçti.
Artık  baba - oğul birlikte madene gidiyorlardı.
Yeşim'in en sevdiği şey babası ve kardeşine
kumanya hazırlamaktı. 


Bir yandan da üniversiteye
hazırlanıyordu. Öğretmen olmak istiyordu.

Bir gün siren sesleri
tüm kasabada yankılandı. 
Göçük olmuştu. Herkes madene koştu.


"Anne, kız umutla, dua ederek
beklediler."

Hüseyin'in en iyi arkadaşı, elinde
babalarının baretiyle geldi.



"Başın sağolsun bacım, maalesef
ikisini de kaybettik..."



"Haaayııırrrrr!....."



Cenazeler kaldırıldı, aradan günler geçti.


Yeşim, kararını vermişti annesinin tüm itirazlarına
rağmen madende çalışmaya başladı. Babasının
baretini yanından ayırmıyordu, 
tüm işçiler 'helal olsun' diyordu. Hepsinin kızı
gibiydi.

Tesadüfen bir gün, bir TV kanalının dikkatini çekti
ve maden işçisi cesur genç kız olarak
akşam haberlere çıktı.



"Madende çalışmanın zor yanları
başka neler?"


" Çay, su içmiyorum
çünkü madende tuvalet yok."



"Aman Allah'ım bu o."




Tüm bölümler:

YEŞİM 1. Bölüm
YEŞİM 2.Bölüm
YEŞİM 3.Bölüm
YEŞİM 4.Bölüm
YEŞİM 5.Bölüm
YEŞİM 6. Bölüm
YEŞİM 7. bölüm
YEŞİM 8. bölüm
YEŞİM 9. bölüm
YEŞİM 10.Bölüm
YEŞİM 11. bölüm
YEŞİM 12. Bölüm
YEŞİM 13.Bölüm
YEŞİM 14.Bölüm
YEŞİM 15.Bölüm
YEŞİM 16.Bölüm
YEŞİM 17.Bölüm
YEŞİM 18.Bölüm
YEŞİM 19.Bölüm
YEŞİM - FİNAL bölümü



Yazan&çizen
Müjde Dural (Bücürük ve Ben)



23 Kasım 2017 Perşembe

KARPUZ APARTMANI 28.Bölüm


Aylar ayları kovaladı ve 
Gülse için büyük gün geldi:)


" Burak! Galiba bebek geliyor!"


"NE! Bebek mi geliyor? Hani? nerede?
Doğdu mu yoksa? 
Panik yok! Panik yok..."


"Sen daha paniksin! Doğum çantamı getir
mor renkte, ben Zeynep'i arıyorum."


" Korkma canım, bak ben üç 
tane doğurdum. Haydi Bismillah..."


"Siz çıkın, Halim gelir gelmez,
bir taksiye atlayıp peşinizden geliyorum."


"TAKSİ!" 

"N'apıyorsun Burak?"

"Taksi çağırıyorum."


"Arabamız var ya!"



"Sahi ya! Unuttum! 
Taksi de önüme gelince..."


"Hay Allah! Bunarın ikisi de beceriksiz.
Bok üzerinden sinek uçuramazla, ne yapcam
ben bunlala? Şinci arabada doğuracak."

AZ SONRA....


"Telaş etmeyin, biliyorsunuz
ben kardiyoloğum ama  kadın doğum
uzmanımız sizle ilgilenecek. Emin ellerdesiniz yani.
Odanızı hazırladılar."


"Sağol abicim. Ben acele köye gidip
babamı ve topal leyleği alıp geleceğim. "


"Leylek mi?"
 (Bak: 13. bölüm) ve (Bak: 14.bölüm)



"Sorma abicim , uzun hikaye...
Annem anlatsın size. Hadi görüşürüz."

"Doğuma yetişirsiniz değil mi?"


"Merak etme boncuk gözlüm, 
yetişiriz. sen annemle odaya yerleş 
ben hemen gideyim."

Mudurnu, 14800 Mudurnu/Bolu - İstanbul güzergahının haritası
Burak, babasını ve topal leyleği
almak için köye doğru yola çıktı.:)))

  
"Burak yanlış çanta getirmiş! Bunlar
benim çamaşırlarım değil."

"Yanlış çanta değil ben goydum.  Doğum yapacan
üşütme, hem ıccacık tudar, seninkiler cıbıldak,
cıbıldak, öyle don mu olur? Don didiğin
böyle olur."


Aradan saatler geçti...


" Burak nerede kaldınız?
Doğumhaneye alacaklar..NE?"


"N'olmuş?"


"Leylek yüzünden her trafik polisi
durduruyormuş. Ceza da yemişler."


"AH! Benim yüzümden! Affet
canım arkadaşım. İnşallah yetişir doğuma
kazasız, belasız...hay şu Mıstık'ın yüzünden
çıktı bu leylek işi. "



" Te Alla'm ben nelere geldim."



"GAAAK! GAAKK! GAAAAK!"


O SIRADA HEMŞİRE KILIĞINDAKİ
BİR KADIN 155'i GÖRDÜ


"Doğum katında, kafasında tavayla 
dolaşan bir deli var."


" Yetişin zır deli yakaladık
Kafasında tavayla dolaşıyor."

"İMDAAAT! Ben deli değilim!"


"Hepsi öyle der."

Neyse ki, doktor zamanında yetişti...

"Siz ikiniz hemşireye pek benzemiyorsunuz.
Kimsiniz? Doğru söyleyin."


"İkimiz de bulaşıkçıyız ama yandaşız diye
hastanede bizi hemşire yaptılar."


"Bulaşıkçı haa? Güvenliği çağırın,
bu olayın peşini bırakmayacağım. Bulaşıkçılara
hastanede hemşirelik vermek ha?"


"Puuu! Sizi hemşire yapanın
 7 sülalesini........"

saat ile ilgili görsel sonucu


SONUNDA


"Kız istiyordum ama oğlan geldi."


"Yetiştik gari. Tam zamanında."

"Yetiştik baba, 
ooo babacığım, annecim hoşgeldiniz."

"

"Hala küpe takıyorsun ha damat?"

"Babacığım, ne zaman küpe deseniz aklıma
başımdan aşağı bir kova su boşalttığınız gün
geliyor."


"Boşalttım ama işe yaramamış"


"Bu emzikte verici var bebeği kaçırırlarsa
yerini cep telefonundan izleyebileceksin."


"Gülse'ciğim ben altınımı takıp hemen
koridorları biraz kolaçan edeyim
4. kocam olacak bekar veya dul bir doktor
bulurum belki. "


"Bu da bizden Gülse ablacığım.
güle güle giysin."


"Ah, çocuklar siz öğrencisiniz
niye masraf yaptınız? Sağolun..."


"Gülse'ciğim oğlan maşallah tıpkı sana
benziyor."


"Anadan doğma bir sarışın daha
iyi ki, oğlan, senin gibi
anadan doğma sarışınım diye övünmez.
Hihihihi..."


"Aşkolsun ya, ne zaman övündüm?"


"Tabii canım 40 yıllık arkadaşlığımız
boyunca her hafta sadece bir kezcik..."

"Sahi isim koydunuz mu?"

"Dedesinin ismini koyacağız tabii ki: Abuzettin."


"Abuzettin mi? "



"He ya, adettir dedesinin ismi
verilir gari. Torunumun ismi 
Abuzettin olacak.  "


"Şştt! Huriye! Sen dur bakayım!
Abuzettin çok eski moda
Gelinimle oğlum ne isterse o ismi koysunlar."


"Teşekkür ederim dedesi. Henüz
bir karar vermedik zaten. Eve bir
gidelim de. Düşündüğümüz isimler var Burak'la.."

Gülse, bebeğiyle eve gelince, leyleği 
çocuklara göstermek için apartmana getirdiler.


"Hay Allah! Tutamıyorum gagalıyor!"



"Ne inatçı leylekmiş canım
çıktı bea..."


Sonunda leylek yoruldu....


"Offf! Çok şükür. Şimdi
Gülse'yi ve çocukları
çağırabilirim."


"Bebek için 
çok teşekkürler leylekciğim.
Hadi güle güleeeee" 



" Mıstık da burada.
hepiniz gördünüz bebeği leyleğin getirdiğini. 
Şimdi Sait efendi ona bakacak sonra yine köyüne gidecek.
Hadi ben Gülse teyzenizdeyim. Siz de çok oyalanmayın.
Dikkat edin gagalamasın sizi. Sonra eve girin. " 


"Yaşasınnn! Geyzekten leylek bebeği getiymiş."



"Zavallı leylek bebeğini ondan aldılar.
Özleyip ağlayacak hep."

"Üüüüüü....."


"Bebeklerimi hep alıyorlar, beni
bebeksiz bırakıyorlar diyecek..."


" Üüüüü..."



"Sizi doğar doğmaz annenizden ayırsalar
nasıl olur?



"ÜÜüüüüü.."


"Hihihi..."

akşam mahalle ile ilgili görsel sonucu

Akşam olduğunda Gülse'lerin evi çok  kalabalıktı.
Tüm komşular onlardaydı.


"Gülse'ciğim bebeği bir getirsene
 doyamadık valla..."


"Tamam canım."

bebek beşiği ile ilgili görsel sonucu

" ! ! ! "



"Bebeğim yok!"
BURAAAAAKKK! Bebek yok!"


"Bebek mi yok!"



"Bebek mi yok?!"


"Amanııın! Şinci goduydum beşiğine. Nası yok
oldu? Bana bişiler olubatı. Şinci düşüp
bayılacam."


"Zeynep! Oğlanlar yok! Karanlık
olmuş hala gelmediler eve; 
buradalar mı?"



"NE! Burada değiller. İki ufacık çocuğa
sahip çıkamadın Halimm!
Allah'ım! İmdat!"

akşam mahalle ile ilgili görsel sonucu


NOT: Kaynana Huriye'nin Mudurnu şivesi için sevgili Berfin 'e ♥♥♥♥ çok teşekkürler:) 


TÜM BÖLÜMLER: